28 Şubat 2009 Cumartesi

ne zaman gitti tren

Bir ay içinde büyüdüm. Artık annemi bile anlamaya başladım. O kadar büyüdüm ki artık bir paylaşıma aşık olmanın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. Belki de baştan beri en mantıklısı buydu, bizim keşfedemediğimiz. Evet evet en mantıklısı bu. Sanırım bi kaç kere daha yazarım bundan sonra. Yaban hayat en iyisi kimseyle konuşmamak. Bu şekilde beslenen ekşi sözlüğe tanıdık simalar hakkında eleştirel yorumlar yapan ve bunların tanıdık simalar tarafından okunduğunu sanan adamlar tanıyorum. Yıllardır tek odalı bi evde internetden başka bir şeyleri olmadan yaşayan herifler. Doygunluk bu olsa gerek. Yaşamaya doygunluk. Artık aç olmadığımı hissediyorum bende hemde 1 ay içinde!
Bugun bir kitleden daha soğuduğumu farkettim ama haksız değilmişim. Benim gibi çok olduğunu gördüm. Aslında bir insana bile acımazken, düşünmezken toplumsal duyarlılıkta neymiş!? Ve bu kadar bencilken. ''Ne zaman gitti tren'' dı dı dım dı dııı..
Evet sinirliyim çünkü olacakların farkına varıyorum. Zira gördüklerimi unutamamda. Ama kızmıyorum çünkü bunlar hep olan şeyler:) Uzun bir seyahat belki istanbul, kalabalık her zaman iyi geliyor. Kendimi daha çok yalnız hissetmemi sağlıyor. Gelince gördüklerimi anlatırım belki. Teoaman..
Dayanmak zormuş meğer sonu belli oyunlara
...
Oysa ki özgürlüğü seçmek başka vucutlar sevmek
bi şehri tam kalbinden beyninden vurup gitmek var aklımda..
Artık bilgisayarımı daha az kullanabilicem, devlet dede cezalandırdı; bilgisayarımı hor kullanıyormuşum..:) peh onlar ne anlar pis bunaklar.
Aslında bu şekilde boyuneğme karşıtı eylemlerin odağı haline geliyorum belki ama kemalizm tüm zamanların en iyi ideolojisidir. Ve inanıyorum ki bu ideoloji zamanın getirdiği şartlarla gelişicek, büyücek ve kitleleri peşinden sürükleyecektir. Bunun farkına varamayanlar da bu ideolojinin yaşattığı insanların özgür düşünceleri altında ezilmeye muhtaçtır! Bu görülen en muhtemel sonucudur. Tanrı onları görülmeyenlerinden korusun..

3 yorum:

Adsız dedi ki...

gördükLerin?

anılmurat dedi ki...

gördüklerim işte ne görebiliosam o. mutluluklar, sevinçler üzüntüler gerginlikler, yalanlar, ve daha bir sürü duygu, an.

Adsız dedi ki...

Sahtelikler içinde başrolü ya da gerçekliklerde figüranlığı tercih etmek