12 Şubat 2009 Perşembe

açık kapılar

çok güzel gülümsüyordu, ilk dikkatimi çekende buydu benim gibi olmadığını anladıktan sonra. Benim gibi değil, çünkü; o biliyor ki insanlar çalışarak başarılı olabilirler. Tanrıdan uzaklaşmam (dinden soğumam) üniversite çağıma denk geliyor. Fakat üniversite değil, dini sömürenler kullananlar maşa haline getiren insanlar. Çok eminim benim gibi düşünen binlerce genç olduğuna. Neden O' na iman etmeyelim ki? Her şey apaçık ortadayken ve koşullu bir hayat yaşıyorken. İnsanları o kadar soğuttular ki? Televizyonda dini bir kanalı pas geçen benim tanıdığım çok insan var ve sebebi insanların dini duyguları üzerinden hakimiyet kurma, ele geçirme isteğini sansürsüz yayınlamaları. Aman karalar giyin umarsızca dini devlet işlerine sokun, Atatürkü karalayın ve yine umarsızca kadınları buna araç edin fakat onların düşüncesini sormayın. Erkek erkeğe kadınların saçını görsekmi görmesekmi die tartışın. Bu tam bir bağnazlık. Bütün bu olanlar ve yazmadığım bir çok şey şuna neden oldu; yolda kapalı kadınlara ters bakma, şiddete meyilli olma, tanrıyı daha az düşünme, bütün türbanlı kadınları tek bir insan ve o insanı Atatürkü sevmeyen, cahil, bağnaz bir birey olarak görme. Tam bir bölücülük hareketi, insanları ayırma birbirlerine düşürme politikası. Bunları düşünüyorum çoğu zaman ama bu sıralar değil. Bütün türbanlılar böyle olmadığı gibi bundan daha kötü türbansızlarda var!
Demem gereken şu ki; bu sıralar ön yargılarımdan kurtuluyorum böle insanlar tanımak güzel en azından biraz endişelerim azalıyor ve çok az daha mutlu oluyorum. Yanlış mı düşündüklerim?; olabilir. Ama benim düşüncelerim!; yanlış olabilir...

Hiç yorum yok: