22 Haziran 2012 Cuma

ölüm üzerine



ölümle ilgili aklınızdaki tüm o karamsarlıkları atın bir kenara.

herhangi bir insanın ölümü, o insanın hayatı boyunca yaşadığı tüm o üzücü şeylerden daha fazla üzüyorsa sizi ortada bir sorun var demektir. Ne kadar süre yaşadığı ve ne sebeple öldüğü önemli değil. Doğumundan itibaren çektiği acılar, onu ağlatan olaylar, sorunları, çektiği açlık ya da yokluk. Yaşadığı hayatın ona zorunlu kıldığı sorumluluklar. Okul, sınavlar, insanlar, kalacak yer ve yiyecek bir şeyler elde etme zorunluluğu. Tüm bu yaşadığı stresin verdiği mutsuzluk, ölümünden dolayı verdiği üzüntüden daha fazla olamaz. Bu dünyada ki insanların kısa vadeli ilişkileri, sevgiden yoksun davranışları, yapmacık ve mecburi sorunlulukları, bir insanın ölümüne yas tutacak kadar güzel duyguları barındırmıyor. Sonun ne zaman geleceğini bilemeyiz ama dünyayı saran kötü fikirler sürekli var olacaktır. Sevgi, seks ve para hırsının ötesine geçemeyecektir. İnsan ve insanın ölümü de bu düzen içinde gittikçe önemsizleşecektir. Her ne kadar yaşamak insana çekici gelse de bu dünyaya bir canlı daha getirmenin ne kadar korkunç bir sorunluluk olduğu gerçeğini değiştirmez. Hayatın sorunlarla boğuşmak olduğunu, bir şeyler için sürekli mücadele etmek, çalışmak olduğunu düşünmek bile ölümden daha karamsar. Yemek yemek, kalacak yer ve biraz içki için insanın yapmak zorunda oldukları şeyler korkunç. Ben bu yüzden insanların ölümüne değilde doğumuna üzülürüm. Sizde böyle yapın.

Hiç yorum yok: