12 Aralık 2010 Pazar

taviz ahbaplığı

Tensel ilişkilerden bahsetmeyeceğim. Sadece sıradan arkadaşlıklar. Kadın veya erkek fark etmez. İki insanın arkadaşlığı. Birbirini gördüklerinde sarılan yada yanaklarına iki küçük öpücük konduran insanlar. Sadece tokalaşanlar mesela. Samimi değildir. Yüzeyseldir bu durum. Karşıdan geliyordur arkadaşın ve artık kaçacak hiç bir yerin yoktur. Elini sıkarsın ve sonra devam edersin yoluna. Birde karşıdan gelmesini istediğin arkadaşların vardır. Gözün görebileceği en uzak mesafede bile, geldiğini görünce yüzünde bir aptal gülümseme oluşan arkadaşların. Ve tabi ki taviz ahbaplığı. Rahatsız olduğun şeylere sesini çıkarmazsın bir süre. Devam eder ahbaplık. Sorunsuz ve serinkanlı. Hiç bir sorun yokmuş gibi durur ama bir taraf rahatsızdır. Sadece arkadaşını kırmamak yada iyi özelliklerini kaybetmemek için sesini çıkarmaz. Ne tartışma vardır ne kavga. Devamlı gülersin eğlenirsin. Ahbaplığın en büyük sorunu da işte budur. Hiç bir sorun olmaması. Bir tarafın kişiliğinden ödün verip karşı tarafa taviz vermesi. Her şey yolundaymış gibi davranması. Uzun süreli bir arkadaşlıkta gerçekten her şey yolunda ve hiç bir sorun yoksa, orada büyük bir sorun vardır. Tanıdığını sandığı arkadaşı aslında verdiği tavizlerle değişmiştir. 
Kavga edin demiyorum ama tartışın. Rahatsız olduğunuz şeyleri söyleyin birbirinize. Ne zaman sorunların üstünü örtmeye ya da halı altına süpürmeye başlarsanız o zaman arkadaşınızdan ümidi kesmişsiniz demektir. Sadece görsel ve samimi olmayan bir arkadaşlık yaşarsınız. Sevişmiyorsanız eğer ki bu düşük bir ihtimaldir, iki karşı cinsin arkadaşlığı da böyledir. Farklı beklentiler içinde olan arkadaşlıklardır çoğu zaman. Eğer güzel bir kadın ya da ideal bir adamsa arkadaşlık etiğin, ince bir çizgidedir seviye. Durumun tensel bir ilişkiye kayması kimsenin elinde değildir. İçkili bir gece ya da baş başa geçirilen bir gün sonrası değişebilir her şey. Değişmelidir belkide. Bu günlerde zaten herkes kendinden bir şekilde taviz veriyor. Zorunda bırakılıyor belkide. 

Hiç yorum yok: