15 Aralık 2010 Çarşamba

üşümek

yatağımın boyu iki metre eni de, nereden baksan bir buçuk metre vardı. Ama tek başıma titretebiliyordum yatağımı! Gıcırtılar tempoluydu üstelik. Ucuz pansiyonlarda kaldığım sıralarda, yan odadaki düzüşme seslerini anımsadım birden. Ama soğuğu o kadar çok içimde hissediyordum ki, dondurulmuş demir çubuğun kaburgalarıma dokunuşunu çıkaramıyordum aklımdan. Tam anlamıyla kapana kısılmıştım. Kalın giysiler, bereler, kalın pijamalar ve diz üstü bilgisayarın fanı. Hiç biri bu üşümeyi kesmemişti.
Hastaydım uzun zamandır ve tek kurtuluş yolu bir doktordu!

Hiç yorum yok: