29 Nisan 2010 Perşembe

-2-

Bölüme vardığımda saat 13.15 di ve derse girmek için 15 dakikam vardı. Dışarıdaki, yüksekokul müdürlüğü imzalı bir uyarıda belirtilen, motorsiklet koymanın yasak olduğu yerde oturan bir kadın vardı. Bölümden olmadığı açıktı. Bir kahve alıp yanına gittim. Göğüs dekoltesi netti, üst bedeninde vucudunu saran bir bez parçası, altında da ayak bileklerinde biten bir şalvar vardı. Entel bir görünümü, ilginç takıları ve sahte bakışları vardı. Kahvemi alıp yanına gittim. Etrafta sadece görüntüleriyle var olabilecek bir ton kalitesiz insan vardı. Onlarla konuşmak, derse girmek, hocalar, notlar sınavlar bana saçma geliyordu. Samimiyetimle söylüyorum, yaşam beni dehşete düşürüyordu! Yemek, uyumak, düzüşmek ve çıplak dolaşmamak için insanın yapmak zorunda olduğu şeyler ürkütücüydü. Bende soyutluyordum çoğu zaman kendimi. Böylede dünya oradaydı, kaybolmuyordu ama en azından boğazıma sarılmıyordu.
-Aptal dolu burası dedi
-her yer öyle ama burası özellikle dedim.
gülümsedi, bir daha gülmemesi için ona köfür edip kalkabilirdim. Berbat gülüyordu. Güldüğü zaman dünyanın benim için durduğu kadınlarıda görmüştüm. Bunlardan biride bölümüme bir toplantı için gelmişti. Hiç bir şey olmayacaktı biliyorum. Saatlerce sevişip mutlu sona! ulaşamamak gibi bişeydi bu. O bir sonun içindeydi ama benimlede flört etmeyi seviyordu muhtemelen, ya da yeni bir şeyler arıyordu. Bunu bilemeyiz. İnsanlar ilginçtiler, hayatlarını değerlendirme zamanlarını hep kaçırırlardı. Mutlu olmaya ne zaman başlayacaklarını bilmezlerdi. Ellerinde ki fırsatları kaçırmakta ustaydılar. İşte!, biri daha kaçırmıştı bile..

Hiç yorum yok: