1 Kasım 2008 Cumartesi

Öğretilmiş hayatlar yaşıyoruz...

Hayatı erteliyoruz.
Yaşıyoruz bir şekilde. Doğmuşuz bir kere, büyüyoruz.
Sorgulamıyoruz yaşamımızı.
Düşünmüyoruz hayallerimizi uzun uzun.
İçimizden geleni yapmıyoruz dürüstçe.
Çılgın fikirleri harekete geçirmiyoruz.
Keyif aldığımız şeyleri koymuyoruz hayatımızın merkezine.
İstediğimiz konuda eğitim görmüyoruz.
Sevdiğimiz işte çalışmıyoruz.
Düşündüğümüz şeyleri söylemiyoruz.
Peşinden koşmuyoruz aşık olduğumuz kişinin.
....

Hayalini kurduğumuz gibi yaşamıyoruz.
Bir çoğumuz.

Neden peki?

Toplumun beklentileri.
Kurallar.
Makbul olanın önceden belirlenmiş olması.
Genel kanıya uygun hareket.
Güvenli adımlar.
Para kazanma zorunluluğu.
Hayatta kalma savaşı.
Bizim için çizilmiş olan ideal yol.
Standard yaşamlar.
Çizgi dışı yasak. Sınırları zorlamak yok...

Bizden ne bekleniyorsa onu yaşamalıyız.

Peki ya aklımızın bir köşesinde yıllarca beklettiğimiz isteklerimiz, hayallerimiz, özlemlerimiz?
Yapacağız elbet bir gün.

"Hani Kaş'a yerleşip, dalmaya başlayacaktık?'' ...

Hiç yorum yok: